2 Aralık 2011 Cuma

Chanel No.5



Chanel No.5 Efsanesi

Her zaman söylediğim gibi parfümler sadece kokulu sular değildir. Onlar kimi zaman bir arzu nesnesi, kimi zaman bir kadının yada erkeğin en etkili silahlarından birisi, kimi zaman da bizi mutlu eden bir arkdadaş. Kokuların sihirli dünyası kuşkusuz çok derin ve gizemli.

Bir parfümü neden severiz? Yada neden nefret ederiz? Bir kişinin ayılıp bayıldığı bir parfüm bizde neden aynı etkiyi göstermez. İnsan ruhundaki böylesi büyük uçurumların araştırmasını psikologlar mutlaka yapıyorlardır. Koku severler olarak bizi ilgilendiren kısıma gelecek olursak.

Bugün internette rastladığım (inanın nerede olduğunu not etmemişim) bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Gelmiş geçmiş en arzulanan kadın parfümlerinden olan Chanel - No.5 hakkında gayet ilgi çekici bir makele. On yıllar geçmiş olmasına rağmen hala dünyanın en çok satan kadın parfümlerinden birisi. Hiç dokunmadan aynen veriyorum:

Parfümlerin ana kraliçesi olarak tanımlanan efsane Chanel No5, tam 90 yaşına bastı. Gabrielle “Coco” Chanel’in, üç ay boyunca sürekli burnuna enfiye gibi çekerek seçtiği taklit edilemez, kadınları sürmekten, erkekleri koklamaktan usandırmayan Chanel No 5, aslında bir formül hatasıydı. ‘Coco’ Chanel, 1921 yılında klasik olmayan, sadece gül kokusundan esinlenmeyen, sürdükçe sevgilisi Dimitri Pavlovich’in mest olmasını sağlayacak, bağımlılık yaratacak, tüm gün boyunca tenden uçmayan bir parfüm yaratmak için Rus Çariçesi Alexandra’nın esansçısı Ernest Beaux’yu Paris’e getirtti.

Laboratuvara kapanan Beaux, formül üzerine formül çalışması yaptı ama klasik gül kokusu yine ağır basıyordu. Yaklaşık 20 kadar karışım denedi. Sonunda, doğal esanslara sentetik karıştırmayı aklına koydu. Bu fikre Coco da onay verdi.

O zamana kadar saygın hanımefendiler saf ve doğal esanslar kullanırdı. Parfüme kalıcılık sağlayan ve ağırlaştıran sentetiklerin katıldığı parfümleri fahişeler, dansçılar kullanırdı.

Beaux karışıma, alhedit yani alkolleri oksitlendiren veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu sıvıyı kattı. Yasemin esansı dozunu yükseltti, sandal ağacı esansını yoğunlaştırdı. Aslında koku hayli ağır olmuştu. Fakat Coco her laboratuvara girdiğinde yeni parfüme hayranlığını gizleyemiyordu. Bu, beşinci şişedekiydi. Coco’nun beğendiği parfüm aslında bir hatanın sonucuydu. Laboratuvar asistanlarından biri kazara önerilenin çok üstünde sentetik eklemişti. Doğal ürünlerle sentetikler bir araya gelince kusursuz bir koku yaratılabiliyordu ve kimya, esans sanayine böylece ön kapıdan girmiş oluyor ve bir devrim yaşanıyordu.

KUSURSUZ HATA

Esansçı bir ara yaptığı formül hatasından dolayı parfümün adının “Kusursuz Hata” olmasını bile önerdi. Oysa Coco bırakın adını, şişesini bile çoktan dizayn etmişti. Asla taklit edilemeyecekti ve yaşayan her kadının en az bir kere sürdüğü, her erkeğin en az bir kere sevgilisinde kokladığı bir parfüm olacaktı.


Coco, sevgilinin koynuna girerken Chanel No5’in vücudun nerelerine sürüleceğinin tarifini bile veriyordu. Kulak arkasına, boyna, el bileklerine, avuç içine, ayak bileklerine ve en önemlisi göbek deliğine. Bu tarif erkekleri kudurtuyordu Coco’ya göre.

Chanel No5’in modası asla geçmeyecekti. Böyle istiyordu, böyle umuyordu. Parfüm 1921 yılının beşinci ayının beşinci günü tanıtılıp piyasaya sürüldü. Coco’nun 5 sayısına karşı çocukluğundan gelen bir saplantısı vardı. Defile tarihlerini de böyle belirlerdi. Ondan sonra Chanel Modaevi her yeni ürününü 5 Mayıs’ta yani yılın beşinci ayının beşinde yapmaya başladı.

Coco Chanel’in en büyük şansı, bir Diva’ya rastlantı sonucu sorulan bir soruydu. Verdiği cevap, parfümü gerçekten ölümsüzleştirdi.

MARILYN GECE YATARKEN NE GİYER

1950’li yıllarda Marilyn Monroe efsanesi zirvedeydi. Hemen hemen her dergiye nefes kesen vücuduyla kapak olan sarışın yıldıza, bir röportaj sırasında gece yatarken ne giydiği soruldu. O tarihlerde moda olan, “babydoll” denen kısa geceliklerdi. Acaba Monroe yatarken babydoll giyiyor muydu? Güzel kadın öyle bir yanıt verdi ki, Chanel No5 Marilyn Monroe ile özdeşleşti: “Ben babydoll filan giymem. Hatta hiçbir şey giymem. Vücuduma sadece iki damla Chanel No5 sürerim o kadar.”


Coco için bundan daha güzel ve çarpıcı bir reklam olamazdı. Marilyn Monroe’nun kullandığı Chanel No5 şişesi bugün New York “MOMA” (Modern Sanat Galerisi)’da sergilenmekte. Monroe ölene kadar bu parfümün gölge tanıtım yüzü oldu. Bu arada büyük ressam ve Pop Art akımının öncüsü Andy Warhol de seri halinde Chanel No5 dev poster tasarımlarıyla parfümün ününe ün kattı. Gay’lerin Chanel No5 kullanmasını sağladı.

Lauren Hutton, Catherine Deneuve, Carole Bouquet, Nicole Kidman, Audrey Tautou, Celine Dion, Eva Mendes, Jessica Alba, Kate Moss gibi isimler Chanel No 5’i günümüze kadar sırtlayan kadınlar oldu. Tarih yaratan, tenzilatlı satışlarla tanışmayan, 90 yıldır taklit edilemeyen parfüm için Chanel Modaevi daha şimdiden 2021’deki yüzüncü yılı kutlamalarının hazırlıklarına başladı.

7 Kasım 2011 Pazartesi

Annick Goutal Söyleşisi


Merhabalar parfüm severler cemiyetinin güzel üyeleri. Küçük ve sesi fazla çıkmayan cemaatimizin güzel koku avcıları.

İnternette dolaşırken rastladığım bir ropörtajı bu sefer sizlerle paylaşmak istiyorum. Hangi kaynakta yayınladığına dair not almayı unuttuğum için dip not bilgisi veremeyeceğim. Büyük ihtimalle gazetelerimizden birisinde yayınlanmış.

Konumuz Annick Goutal markası. Fransa merkezli bu lüks parfüm evinin yeni sahibi ile yapılmış söyleşi ilginizi çekecektir muhtemelen. Hiç dokunmadan aynen veriyorum:



Paris'te eski model ve piyanist Annick Goutal tarafından kurulan marka, lüks segmentine giriyor. İçerikleri ve el yapımı şişeleri, her şeyden önemlisi de detaylarıyla fark yaratan marka artık İstanbul'da Harvey Nichols'da satılmaya başlandı. Annick Goutal firmasını satın alan Brigitte Taittinger'le parfümleri konuştuk.

                                                     
                                              Markanın yaratıcısı Annick Goutal


Ailenizin sahip olduğu Taittinger şampanyalarının ardından Annick Goutal parfüm evini satın almaya nasıl karar 
verdiniz?

Ailem 1984'te Annick Goutal'i satın almaya karar verdi. O zamanlar işin başında Annick vardı. Paris'te bir Annick Goutal parfüm evi açılmıştı. İçeri adımımı atar atmaz büyülenmiştim. Ama mağaza kadar büyüleyici bir başka şey de Annick'in kendisiydi. Yarattığı bütün parfümlerin bir motivasyonu, nedeni vardı. Kokuların hepsini birinden ya da bir şeyden ilham alarak yapıyordu. Kızı, eşi onun en büyük yardımcılarıydı. Aşkla koku yaratıyordu. Onun o azmi, aşkı bizi çok etkiledi.

                                         
                                              Bir Annick Goutal mağazasının içi


Annick Goutal parfümleri lüks ürün segmentine giriyor. Diğer parfümlerden farkı nedir?

Biz herkes için parfüm üretmiyoruz. Annick Goutal müşterisi çok özeldir. Herkesin kullandığı bir parfümü kullanmaz. Goutal kadını, trendlere ayak uydurmak yerine kendi stilini yaratır. Zaten ürettiğimiz parfümleri herkes sevecek diye bir şey yok. Kimi bayılır, kimi ise hoşlanmaz. Biz haute couture parfüm üretiyoruz. Ama farklı olmayı seven bir kadın, piyasadaki popüler parfümlerden birini değil, böyle butik ve özel bir parfümü kullanır. Bizim şişelerimizin her biri el yapımı.


Türkiye pazarına girmeye nasıl karar verdiniz?

Türkiye'de oldukça sofistike ve dünyada neler olup bitiğini takip eden bir müşteri kitlesi var. Bir de kişisel olarak İstanbul'u çok seviyorum. Bu yüzden de Türkiye pazarına girmek istedim.



Şampanya ve parfümler... Her ikisi de lüks ürünler. Kriz sizi nasıl etkiledi?

Şampanyayı biraz daha fazla etkiledi diyebilirim. Parfüm kullanıcısı zaten o parfüme bağımlıysa, seviyorsa ne yapar eder alır. Belki eskiden vücut kremini, mumunu ve pek çok yan ürününü de satın alıyordu, şimdi sadece parfümünü alıyor olabilir. Ama ne olursa olsun parfümünden vazgeçmez. Şampanya ise biraz daha farklı. Markasını ve adetini azaltıp, daha ucuz bir şampanya içmeye başlayabilir.


Parfüm alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?

Öncelikle kimin aldığı çok önemli. Sen kimsin, işin ne, nasıl bir hayata sahipsin? Çalıştığın yer, yaşadığın yer gibi etkenler de parfüm seçiminde ön plana çıkıyor. Hava koşulları ve yaşadığınız yerin iklimine uygun bir parfüm
seçmelisiniz. Çok sıcak iklimli bir yerde yaşıyorsanız daha çiçeksi ve fresh kokular tercih edilmeli. Çok baharatlı kokular rahatsız edebilir.



Bir kişinin kaç tane parfümü olmalı?

Bana sorarsanız dört ya da beş tane parfümü olması gerekir. Gündüz için ayrı, gece için ayrı parfüm kullanmak lazım. Yataktan kalktığınızda o günkü programınıza göre parfüm sıkmalısınız. Öğlen kimle yemeğiniz varsa, onu göz önünde tutarak parfüm seçmelisiniz.


Bu yaz ne tür kokular ön plana çıkıyor?

Papatya kokusu çok trendy. Çiçeksi ve hafif kokular geri geldi. Eskiden daha tatlı ve ağır aromalar modaydı. Bu yıl yine taze, pudramsı ya da çiçeksi kokular ön plana çıktı.



Yeni parfümünüz Ninfeo Mio'nun da oldukça ilginç bir hikâyesi var. Roma yakınlarındaki bir bahçeden ilham alınarak tasarlanmış.

Evet yaratıcılarımız Isabelle Goutal ve Isabelle Doyen'in hayallerinde bir bahçe vardı. Bir gün Roma yakınlarında gezinirken zümrüt yeşillikleri içindeki Ninfa bahçelerini gördüler ve hayallerindeki bahçenin burası olduğuna karar verdiler. Zümrüt yeşili, içinde Ortaçağ'dan kalma harabeler olan bahçe bu parfümün yaratılmasına sebep oldu. Parfümün içeriğinde içinde acı portakal ağacının yaprakları ve meyve özü, Galbanum ekstresi, lavanta, sıcak ve sütlü incir yaprakları yer alıyor.

9 Ekim 2011 Pazar

2010 Yılının Amerika'da En Çok Satan Kadın Parfümleri

Bir önceki yazımda Amerika'nın 2010 yılında en çok satan erkek parfümlerini yazmıştım. Haksızlık olmasın diye bu seferde en çok satan kadın parfümleri listesini veriyorum. Listenin sadece 2010 yılı satışlarını kapsadığını belirtmeliyim.


1. Chanel Coco Mademoiselle (2001)

2. Estée Lauder Beautiful (1985)


3. Dolce & Gabbana Light Blue (2001) 

4. Chanel No 5 (1921)

5. Donna Karan Cashmere Mist (1994)

6. Estée Lauder Pleasures (1995)


7. Thierry Mugler Angel (1993)

8. Juicy Couture Viva la Juicy (2008)

9. Calvin Klein Euphoria (2005)


10. Clinique Happy (1997) 

11. Viktor & Rolf Flowerbomb (2004)

12. Lancôme Trésor (1990)

13. Christian Dior J’Adore (1999)

14. Ralph Lauren Romance (1998)


15. Gucci Guilty (2010) 

16. Chanel Chance Eau Tendre (2010)

17. Marc Jacobs Daisy (2007)

18. Chanel Chance (2002)

19. Estée Lauder Sensuous (2008)

20. Marc Jacobs Lola (2009)

2 Ekim 2011 Pazar

2010 Yılının Amerika'da En Çok Satan Erkek Parfümleri

Merhaba sevgili parfümseverler.

Diğer blogum olan http://parfummeraki.blogspot.com/ da incelediğim parfümlerden bazılarının çok popüler olduklarından bahsediyorum. Buradaki popülerlik onların çok satmalarından kaynaklanıyor şüphesiz. Fakat her çok satan parfümün güzel koktuğunu iddia etmek de mümkün değil.

Bir parfümün çok satmasında bence herkesin sevebileceği tarzda olması, reklam ve pazarlama faaliyetleri vb. durumlar başrolü oynuyor. Yurtdışındaki parfüm forumlarında gezinirken rastladığım bu listeyi sizlerle paylaşmak istedim. İşte 2010 yılında Amerika'da en çok satan erkek parfümleri. İlk iki sırayı Giorgio Armani markasının alması ilginç.



1. Giorgio Armani Acqua di Giò Pour Homme (1996)

2. Giorgio Armani Armani Code Men (2004)

3. Chanel Bleu de Chanel (2010)  (Henüz çok yeni bir parfüm olmasına rağmen bu kadar çok satılması benim açımdan şaşırtıcı)

4. Dolce & Gabbana The One for Men (2008)

5. Dolce & Gabbana Light Blue Pour Homme (2001)

6. Ralph Lauren Polo Blue (2002)

7. Gucci by Gucci Pour Homme (2008)
8. Jean-Paul Gaultier Le Mâle (1995) (Bu parfümdeki vanilya kullanımını seviyorum. Anlaşılan Amerikalı erkeklerin birçoğu da benim gibi düşünüyor)

9. Yves Saint Laurent L’Homme (2006)

10. Ralph Lauren Polo Black (2005)

11. Calvin Klein Eternity for Men (1989)

12. Calvin Klein Obsession for Men (1986)

13. Ralph Lauren Polo (1978)  (Polo hala erkeklerin en sevdiği parfümlerden birisi olduğunu kanıtlamış adeta.)

14. Calvin Klein Euphoria Men (2006)

15. Versace Pour Homme (2008)

16. Issey Miyake L’Eau d’Issey Pour Homme (1994)

17. Yves Saint Laurent La Nuit de L’Homme (2009)

18. Versace Man Eau Fraîche (2006)

19. Azzaro Chrome (1996)

20. Aramis (1965)


Aramis Classic'in ise 1965 yılında üretilmesine rağmen hala çok satanar listesinde olması önemli bir başarı diye düşünüyorum.

18 Eylül 2011 Pazar

Parfüm Terimleri ve Yararlı Bilgiler

Merhaba parfüm severler. İnternette dolaşırken yararlı bilgilerin olduğu bir siteye uğradım. (http://www.hunca.com/) Burada parfümler hakkında bilinmesi gereken temel terimlerin ve bilgilerin verildiğini gördüm. Sizlerle bu bilgileri paylaşmak istedim. Tekrardan belirteyim buradaki yazılanlar siteden direkt olarak alınmıştır.

                                       Parfümler Hakkında Genel Bilgiler

Kompoze esans, natürel bazlı eterik yağlar (essential oil, uçan yağ) ile organik kimyasal maddelerin uygun bir şekilde formüle edilmesiyle oluşturulan sentetik koku maddesidir. Kompoze esansın yapısı üç ana fonksiyonel gruptan oluşur:
•Üst Nota (Top Note)
•Kalp Nota (Heart Note)
•Dip Nota (Base Note)

Üst Not / Top Note: Esansı ilk kokladığımızda algılanan çarpıcı kısımdır. Bu not, uçuculuğu fazla olan genelde küçük moleküllü kimyasallar ile natürel maddelerden oluşmaktadır. Citrus yağları, hafif meyveli notlar, yeşil notlar ve uçucu çiçeksi notlar gibi yüksek uçuculuktaki aromatik materyallerle elde edilir. Turunçgil, zencefil kokuları keskin ve çabuk buharlaşmaları nedeniyle üst not bileşenlerinde sıkça kullanılır. Bu bölüm, kalp notundaki esansın karakterini belirleyen ana maddelerin tamamlayıcısıdır. Bu bölümü oluşturan maddeler evaporation (buharlaşma) hızı ve süresine göre numaralandırılarak gruplandırılır. Heart ve Base Note`taki maddelerin burnumuza taşınmasına yardımcı olarak kokunun daha rahat ve karakterine uygun olarak algılanmasını sağlar.

Kalp Notu / Heart Note: Esansın karakteristik kokusunu yansıtan kısımdır. Bu not, esansın temelini oluşturan orta uçuculuktaki esans bileşenleriyle oluşturulur. Örnek olarak gül, lavanta, yasemin, portakal çiçeği absolutleri, bitki ve baharatların doğal yağları verilebilir. Bu bölüm top notlar uçtuktan sonra daha çok belirginleşir. Örneğin gül veya mimoza tarzı bir kokunun kalp notu bu kokuların natürellerinin içerdiği maddelerle birlikte onları tamamlayıp kuvvetlendiren diğer kimyasal ve natürellerdir. Kalp notu oluşturan maddelerin evaporation hızı, top notu oluşturan maddeler kadar fazla değildir. Heart not esansın yaklaşık %30 luk bölümünü oluşturur.

Dip Not / Base Note: Esansın son fazıdır. Alt ve orta notlar bir parfümün temasını belirler. Esansın kalıcı ve derin olması dip notuna bağlıdır. Bu kısım uçuculuğu çok olmayan genelde büyük moleküllü kimyasallar ile natürel eterik yağ ve resinoidler yer almaktadır. Vetyver resinoid, styrax, tolu resinoid, musk, sandal wood oil, patchouli oil ve düşük uçuculuğa sahip diğer aroma kimyasalları gibi coumarine ve vanillin baz notlara örnektir.

ESANSTA KOKU TARZLARI
Esansın tarzı, duyusal özelliğin belirlenmesidir. Natürel kokuların temeli elde edildikleri maddelerin grubunu tanımlar. Kompoze esanslar bu kokular baz alınarak oluşturulmuş sentetik kokulu maddeler olduğundan anımsattıkları kokuya göre tarzları belirlenir.

*Narenciye - Turunçgil (Citrus - Hesperidia): Bergamot, limon, portakal, mandalina, greyfurt, portakal çiçeği, misket limonu (lime), petitgrain, neroli oil gibi hammaddelerden oluşur. Parfümlerde ferahlık ve hafiflik vermesi amacı ile kullanılır. Odunsu ve baharatlı notlarla iyi uyum sağlar.

*Meyvemsi (Fruity): Kavun, şeftali, elma, mango, ananas, papaya (kavun ağacı) gibi meyve notlarının belirgin olarak hissedildiği tek veya kombine meyve kokularıdır.

*Çiçeksi (Floral): Çiçek kokularıdır. Bu grupta net olarak tek bir çiçeğin kokusu (single floral, fr: soli flora) algılandığı gibi kombine çiçek kokuları (floral bouquet) da algılanır. Sardunya (geranium), sümbül (hyacinth), iğde çiçeği (oleaster flower), yasemin (jasmine), orkide (orchid), lavanta (lavender), zambak (lily), gül (rose) gibi kokular örnek verilebilir. Lily of the valley masumiyeti ve saflığı, orange tuberose veya ylang-ylang ise cinselliği, menekşe (violet) ve müge (muguet) kokuları ile bilinen süsen (iris) grubu ilkbaharı anımsatır. Bright floral diye adlandırılan grup ise tek ve çoklu floral grupların karışımı olarak bilinir.

*Obur (Gourmand): Kahve, karamel, kek gibi yenilebilir şeyleri anımsatan food flavors (yiyecek aroması) denilen kokuları kapsar.

*Baharatlı - Itırlı (Spicy - Aromatic): Egzotik, yakıcı ve kuvvetli kokulardır. Defne, adaçayı, anason, ardıç, biber, biberiye (rosemary), defne, fesleğen, lavanta, muskat (little coco), karabiber, kakule (cardamom), karanfil (clove), nane (mint), safran, tarçın (cinnamon), tarhun (tarragon), yenibahar (allspice), zencefil (ginger), zerdeçal (curcuma), kekik (thyme) yağları örnek verilebilir.


*Fougere: Fransızcada Fern (aşk merdiveni=eğrelti otu) anlamına gelir. Genellikle lavanta veya coumarin gibi maddeleri içeren, koklandığında ferahlık ve hafif baharatlı hissi veren genellikle bay parfüm olarak kullanılan kokuları kapsar.

*Yeşil (Green, Herbaceous): Ot, çimen gibi bitkisel (herbal) kokuları ifade eder. Tazelik hissi verir. Yeşil kokuların çoğu Galbanum’dan (fresh, woody, spicy) türemiştir. Yeşil kokular doğallığı, freshliği ve gençliği ifade eder. Chypre tarzının biraz daha hafifi olarak da yorumlanır.

*Şipir (Chypre): Fransızcada Kıbrıs anlamına gelen chypre tip kokular sert ve kuvvetli (leathery) kokulardır. Zambak, gül veya yasemin gibi floral kokularla odunsu kokuların karışımından oluşan kombinasyonlardır. Günümüzde pek tercih edilen bir tarz değildir.

*Hayvansal (Animal): Civet, musk ve amber bu tip kokulardır. Amber notları, sıcak, tatlı ve şehvet uyandırıcıdır. Hayvansal maddelerin fixatif özelliği de olduğu için sıklıkla base not olarak kullanılırlar. Hayvansal kokular vanilya, çiçek, odun kokuları,  camphor (nane ruhu) veya tütün kokuları ile birleştirilebilir.

*Oryantal (Oriental): Yoğun, kuvvetli ve egzotik kokulardır. Misk (musk), vanilya (vanilla), baharat, tropikal çiçekler, ıtırlı bitkiler, tütün, animal notlar ve değerli ağaçların balsam (benjamin ve tolu balsam gibi)  kombinasyonlarından oluşurlar.

*Tütün (Tobacco): Kokusu oldukça kuvvetlidir, odun, ağaç, vanilya gibi koku tarzları ile pudrajlı veya soft kokularla kombine edilebilirler.

*Odunsu (Woody): Sıcak, kuvvetli ve ağır kokulardır. Kalıcılıkları fazladır. Virginia cedar, gaiacwood, patchouli, vetiver, oakmoss ve sandalwood gibi yeni kesilmiş ya da kuru odun kokularını veya ormanı ifade eder.

*Aldehidik (Aldehyde): Acıbadem gibi burnu hafif uyarıp gıdıklayan ve yapısında aldehyde kimyasalların ağırlıklı olduğu kokulardır. Bayan kokuları ve yumuşatıcı kokularında sıklıkla aldehyde kimyasallar kullanılır.

*Su ve hava ile ilgili (Oceanic, Ozone, Aquatic, Marine, Cool): Temizlik ve modernlik ifade eder. Şelale, temiz hava, rüzgar gibi transparan, ferahlık verici kokuları ifade eder. Yeşil notlarla beraber kullanıldığında yağmur sonrası duyumsanan kokuları anımsatırlar. Yosun kokulu hammaddelerle (oakmoss) sıklıkla kombine edilirler.

Kokuları tanımlarken sıklıkla kullanılan bazı terimler vardır:

Sweet: Tatlı
Powdery: Pudrajlı
Soft: Yumuşak
Clean: Sabunsu, temiz
Aquatic: Deniz yada su gibi kokan

ESANS HAMMADDELERİ
Esans hammaddeleri iki grupta toplanır:

1-Kimyasal maddeler
2-Naturel maddeler (uçan yağ, eterik yağ, essential oil)

1-Kimyasal Maddeler (aroma compound): Esans yapımında kullanılan kimyasal maddeler tümüyle organik maddelerdir. Alkol, aldehit, keton, amin, ester, eter, terpen, tiol gibi organik grupların aromatik türleri kompoze esans yapımında kullanılmaktadır. Bu maddeler çoğu kez çeşitli kimyasal reaksiyonlarla sentez yoluyla, nadiren naturel maddelerden elde edilir. Kimyasal maddeler, kimya sanayi gelişmiş ülkelerde sentez yoluyla üretilir. Ülkemizde, üretimi yapılan kimyasal maddeler çeşit ve miktar olarak çok azdır. Esans sanayinde kullanılan kimyasallar hiçbir zaman %100 saflıkta değildir. Saflık oranı genelde %95-99 arasındadır. Bazen de izomer karışımları olabilirler.

2-Natürel Maddeler: Genellikle doğadaki tek bir kokulu bitkiden veya hayvansal salgılardan fiziksel metotlar ile elde edilen az-çok uçucu olan ürünlerdir. Bu maddelerin uluslar arası adı Essential Oil, ülkemizde kullanılan isimleri Uçan Yağ veya Eterik Yağ’dır. Bitkisel menşeyli essential oil bitkilerin çiçek, yaprak, meyve, tohum, gövde ve kökleri gibi çeşitli kısımlarından elde edilir. Örneğin; çiçeklerin taç yaprakları (petals of flowers or blossoms): Gül, yasemin, menekşe, portakal, papatya, ylang-ylang… Koku duygu dünyamızı etkileyen en önemli öğedir, bazı davranış ve tepkilerin oluşmasına neden olur. Örneğin duyulan taze ot, yaprak ve yeşillik kokusu, ferahlık, yaşam heyecanı ve baharı anımsatır. Güzel bir çiçek kokusu da, huzur, mutluluk ve rahatlık duygusu verir.

Yaprak (leaf): Biberiye (rose mary), defne, fesleğen (basil), defne (bay), kekik (thyme, oregano), nane (peppermint, spearmint), okaliptüs (eucalyptus), karanfil (clove), styrax, …

 Meyve kabuğu (peel): Bergamot, greyfurt, limon, misket limonu (lime), portakal, mandalina…

Tohum (seed): Anason (anis), havuç (carrot), acıbadem (almond), kereviz (celery), kimyon (cumin), küçük Hindistan cevizi veya muskat (nutmeg)…

Ağaç kabuğu (bark): Tarçın (cinnamon), çam (pine)…

Kök (root): Zambak (orris), kedi otu (valerian), zencefil (ginger)…

Reçine (resin): Myrrh, Buhur veya tütsü (frankincence)…

Ağaç (wood): Camphor, cedar (sedir), rosewood, sandalwood (sandal ağacı), ardıç (juniper)…

Olgunlaşmamış bitki meyvesi (berry): Yenibahar (allspice)... Naturel maddeler tek bir madde değildir, birçok kimyasal maddenin çeşitli oranlardaki karışımlarıdır. Bu nedenle bitkinin türü, cinsi ve üretildiği bölgeye göre essential oillerin içeriği de değişir. Örneğin; Türk, Bulgar ve Rus gül yağları arasında kimyasal yapı farkı vardır. Dolayısıyla buna bağlı olarak koku ve kalite farkı da vardır.

Esmer amber, kehribar (ambergris, amber): Erkek Kaşalot (İspermeçet) balinasının cinsel organından dışarıya salınan ve salındığı dış ortamda okside olmuş yağlı bir yumrudur. Parfümeri dilinde ambergris yerine amber kelimesi kullanılır ama bu terim mücevheratta kullanılan sarı amber ile karıştırılmamalıdır.

Castoreum: Kuzey Amerika’da yaşayan bir tür kunduzun salgı bezlerine ait kokulu keselerden elde edilir.

Civet: Afrika, Hindistan vb. ülkeler de değişik türleri bulunan Viverridae ailesinden gelen bir cins farenin koku keselerinden elde edilmektedir. Bu madde civet-musk olarak da bilinmektedir.

Musk (misk): Başlangıçta Asyalı erkek musk geyiklerinin mide ve üreme organlarından elde edilmekte olan bu madde günümüzde sentetik olarak üretilmektedir çünkü nesilleri tükenmekte olan bu hayvanlar yasalarla koruma altına alınmış ve uluslararası ticareti yasaklanmıştır. Musk geyikleri dağ hayvanlarıdır. Türlerden birisi Himalaya dağlarında, diğerleri Kore, Çin, Sibirya, Kazakistan ve Moğolistan`ın dağlık bölgelerinde (örneğin Altay Dağları) yaşar.

Honeycomb (petek): Bal arılarının oluşturduğu peteklerin destilasyonu sonucu elde edilir.

Diğer naturel kaynaklar: Likenler (lichens) ve deniz yosunları (seaweed) bu gruba girer. Likenlerden oakmoss ve treemoss gibi maddeler elde edilir. Yosunlardan elde edilen yağlar ise oldukça pahallı olduğu için bunların yerine sentetikleri kullanılır.

Essential oiller, fiziksel özellik ve saflıklarına göre ürün tipi olarak 3 grupta toplanırlar ve şöyle adlandırılırlar:

1- Absolut=ABS
2- Concret
3-Oleresin=Resinoid

Absolut=ABS: Essential oillerin en saf tipidir. Uçan yağdan başka madde içermez. Concret ürünlerin içindeki waxların alkolle uzaklaştırılmasıyla elde edilir. Alkollü ekstrakt daha sonra vakum altında destile edilerek alkol ayrılır. Saf olarak essential oil elde edilir. Absolut, esansın en yoğun halidir ve bu sebeple en pahalısıdır.

Concret: Çiçek yaprak veya bitkinin diğer kısımlarının herhangi bir solventle ekstraksiyonundan elde edilen essentail oil bitkisel waxların ve solventte çözünen bitkisel maddelerin karışımıdır. Yarı katı görünümdedir. Wax ve resinoid içerdiğinden çözünürlüğü çok zor olan maddelerdir. Esanslarda kullanıldığında esansın çözünürlüğünü azaltır.

Oleoresin=Resinoid: Genelde bitkilerin kuru dal, gövde gibi kısımları ya da kurutulmuş yosunların uygun solventle ekstraksiyonundan elde edilirler.  %80-90 oranında resin ve essentail oil karışımıdır, çeşitli saflaştırma yöntemleri ile essential oiller ile resinler birbirinden ayrılır. Resinoidler çoğunlukla, parfümü oluşturan uçucu bileşenlerin buharlaşmasını yavaşlatan fiksatif maddelerdir, akışkanlığı az, yapışkan, koyu renkli, berrak ve de çözünürlüğü azdır. Genelde bu maddeler uygun solventlerle karıştırılarak satışa sunulur.

13 Ağustos 2011 Cumartesi

Zino Davidoff (1906 - 1994)

Bugün parfüm meraklılarının çok iyi bildiği bir marka olan Davidoff''un kurucusu ve herşeyi Zino Davidoff'un hayatından biraz bahsedeceğim. Özellikle Cool Water ve kendi ismiyle çıkardığı Zino Davidoff parfümleri ile dünya çapında önemli bir başarıya imza atan Davidoff aslında bir parfüm markası değil, puro markası. Geçelim detaylara.

Rus kökenli İsviçreli girişimci Davidoff, adını üstün kaliteli purolara olduğu kadar, lüks tüketim ürünlerine de verdi. Davidoff tütün rulolarını "Stumpen" (uçsuz, ucuz puro) imajından kurtararak purolarıyla beraber zevki vurgulayan bir hayat felsefesi satıyordu.

Yahudi kökenli bir tütün tüccarının oğlu olan Davidoff beş yaşına gelinceye dek Kiev'de oturdu. Siyasete giren babası sık sık Çarlık rejimiyle çelişkiye düştüğü için, 1911'de ailece İsviçre'ye göç ederek Cenevre'de bir tütüncü dükkânı açtılar. Davidoff''un orkestra şefi olma arzusu ne yazık ki gerçekleşemedi. Babasının isteği üzerine, liseyi bitirdikten sonra kendi işlerinde çalışmaya başladı.

1920'li yılların ortasında Güney Amerika ve Küba'ya inceleme gezisine çıkan Davidoff, Buenos Aires'de bir ithalat/ihracat bürosunda ve Brezilya'da bir tütün plantasyonunda çalıştı. Karayipler Denizi'nde bir adada bulunduğu sırada, önceden bilmediği yüksek kaliteli son derece aromatik purolar denedi. Adanın nemli ılık iklimiyle tütün kalitesi arasındaki bağlantıyı anlayan Davidoff, puro depolanması alanında bir devrim yaptı. Cenevre'ye dönünce kendi tütüncü dükkânını açarak Havana puroları için sıcaklığı ve hava nemi sabit olan özel bir klimalı oda dizayn etti. Bunu izleyen zamanda puro üretimini gerçek bir sanat haline getiren Davidoff, 1931'de kız arkadaşı Marthe ile evlendi.

1939'da son büyük Havana Purosu teslimatını garantiye alan Davidoff, bunları İkinci Dünya Savaşı sıralarında mücevher türü değerli bir obje gibi sattı. Küçük işletmesi 1945'ten sonra birdenbire çok büyüdü. Havana puro çeşitlerine ünlü Bordeaux şaraplarının adlarını verip, onları çok yüksek fiyatlarla satmak yoluyla uyguladığı pazarlama stratejisi sayesinde, puroları sosyetenin kullandığı bir ürün oldu.

İnsanın bir puro için hiç olmazsa huzurlu altmış dakikasını ayırması gerektiği düşüncesinde hep ısrarlı oldu. Yoksa Havana'dan alınması gereken tat alınamazdı. Davidoff'un Cenevre'deki "Fumoir"ı (tütüncü salonu) 50'li yıllarda, aralarında Mısır Kralı Faruk, Yunanlı armatör Aristoteles Onassis ve Amerikalı piyanist Arthur Rubinstein'in de bulunduğu, uluslararası kalburüstü tabakanın uğrak yeri haline geldi.

1959 Küba İhtilaline ve buna bağlı olarak kamulaştırılan tütün üretimine ve ardından gelen Amerikan ambargosuna karşın Davidoff, purolarını buradan almayı sürdürdü.1967'de, başka Küba puro markalarını da kendi adı altında satmak için, Küba'nın resmi makamlarından ayrıca bir izin aldı. Davidoff No.1 ve No.2 purolarının üretimi için Küba'da özel fabrikalar kuruldu. Yeni kreasyonlar 1968'de Avrupa'da piyasaya sürüldü. İşletmesi, sosyalist bir devlet olan Küba'nın en önemli desteklerinden biri haline geldi.

Davidoff 1970'de yaklaşık olarak 2,5 milyon puro sattığı halde, özel şirketini parasal nedenlerle bir anonim şirkete çevirdi. Davidoff şirket hisselerinin ancak üçte birini elinde tuttu, geri kalan hisselerini Ernst Schneider adlı Basel'li bir iş adamı ve puro ithalatçısı Walter Saeuberli'nin dul eşi satın aldılar.

Davidoff bunu izleyen yıllarda kendini giderek daha çok Friburg'da açtığı Zino Davidoff adlı şubesinin işlerine adadı. Dünya çapında bilinen adını kullanarak 1971'den sonra çeşitli lisans işletmeleri üzerinden gözlük, konyak, çakmak, kozmetik ürünler, deri ürünler ve saatler sattı. 1985'ten sonra bunlara sigara da eklendi. Lisans altında sattığı bütün ürünler iddialı zevklere hitap edecek kalitedeydi.

Fidel Castro ile Davidoff arasındaki sosyalist-kapitalist işbirliği 1988'de bozuldu. Dikkatleri çeken bir tartışma sırasında devletin Cubatabaco adlı tütün dış satım işletmesi, 82 yaşındaki Davidoff'u, ülkelerini sağladığı artı değere yeterince ortak etmemekle suçladı. İsviçreli Davidoff buna karşılık olarak, giderek bozulmakta olan tütün kalitesini eleştirdi. Bu çekişme gazete manşetlerine de geçen, Chateau serisinden yaklaşık 130.000 lüks puronun İsviçre gümrük dairesinin denetimi altında Basel'de yakılmasıyla doruk noktasına ulaştı. 1991'den sonra Küba'nın Davidoff adı altında puro üretmesine ve satmasına izin verilmedi.
                          Davidoff'un en sevilen ve saygı gören parfümlerinden Zino Davidoff.

Bunun üzerine Davidoff Dominik Cumhuriyeti'nin fazla övülmeyen tütününü almaya başladı. Küba ile bozuşması üzerine (1993 yıllık cirosu yaklaşık 400 milyon dolar) ürünleri bundan böyle ABD'de de satılma hakkına eriştiler. O tarihe kadar Küba'nın her türlü ürününe konan Amerikan ambargosu bunu engellemişti. Davidoff 1994 yılında 87 yaşında Cenevre'de hayata gözlerini kapadı.

Zino Davidoff arkasında dev bir marka bıraktı. Bizim ilgi alanımız olan parfüm konusunda da büyük atılımlar yaptı. Bir çok yeni model çıkararak günümüzün sert rekabet şartlarına uyum sağlamaya çalışan marka, parfüm severin eleştirilerine de maruz kaldı. Relax, Zino, Davidoff gibi 1990 öncesi parfümlerinin yüksek kalitesini günümüzde ürettiği parfümlere yansıtmamak ile bir anlamda Zino Davidoff'un anısına pek saygı duymadıkları hissine kapılmamızı sağladıkları bir gerçek.

Ne dersek diyelim "Geçmiş, geçmişte kalır"...

18 Haziran 2011 Cumartesi

Jean Paul Gaultier - Kokorico


Parfüm forumlarını dolaşırken güzel bir süprizle karşılaştım. Jean Paul Gaultier yeni bir erkek parfümü piyasaya çıkaracakmış. İsmi "Kokorico" olacak.

Resmi açıklamasında güçlü bir afrodizyak kokusuna vurgu yapılmış. Ağırlık kakao ve odunsu notalarda olacak anladığım kadarıyla. Yine bir kış mevsimine uygun parfüm geliyor büyük ihtimalle. Net olarak da erkeksi bir tarzı olduğu söylenmiş. Bakalım notalarında neler var:

Üst Notalar: İncir
Orta Notalar: "İşlenmemiş" Kakao
Alt Notalar: Odunsu Notalar.

Görüldüğü gibi çok detaylı olarak verilmemiş notaları. Anlaşılan piyasaya çıktığında göreceğiz nasıl olduğunu. EDT olarak satılacakmış. Eylül 2011 yılında satışına başlanacakmış. Kokunun tasarımcıları ise ünlü burunlar Olivier Cresp ve Annick Menardo.


15 Haziran 2011 Çarşamba

Azzaro Pour Homme L'Eau (2011)



Azzaro Pour Homme L'Eau (2011)

Azzaro markasının artık parfüm klasikleri arasındaki yerini almış Azzaro Pour Homme'un yazlık versiyonu çıkıyor. 2011 yılında Amerika'da 2012 yılında ise bütün dünyada satışa sunulacakmış.

Tarz olarak tahminimce orijinalinin daha yumuşatılımış, ferah hale getirilmiş bir hali olacaktır. Zaten yaz mevsimine uygun olacak kokusu. Azzaro Pour Homme sevenler için iyi bir haber yeni versiyonu. Açıklanan resmi notalarını da vereyim. Bir fikir sahibi olunabilir böylece:

Üst Notalar: Limon, Greyfurt ve Yuzu meyvesi
Orta Notalar: Sardunya ve Lavanta
Alt Notalar: Kabe Samanı, Sandal Ağacı, Misk ve Silhat.

Şişesi ise orijinali ile neredeyse aynı. Sadece rengi biraz daha açık sarı gibi. Parfümün pazarlama yüzü ise Enrique Iglesias. Sadece 100 ml. şişelerde satışa çıkarılacakmış.

9 Haziran 2011 Perşembe

By Killian (Killian Hennessy) Söyleşisi



Bugün dünya lüks parfüm pazarının en önemli oyuncularından olan Fransa merkezli By Killian markasının kurucusu Killian Hennessy ile Hürriyet gazetesi muhabiri Sibel Arna'nın daha önce de yayınlanmış söyleşisini sizlerin beğenisine sunuyorum.

Gelmiş geçmiş en iyi ve en eski (tam 250 yıllık) konyak markalarından Hennessy’e adını
veren aileden geliyor. Hani şu 1987’de Louis Vouitton ve Moet Chandon ile birleşerek
dünyanın bir numaralı lüks devi LVMH’yi (Louis Vuitton Moet Hennessy) oluşturan marka.
Killian Hennessy, markanın kurucusu Richard Hennesy’nin altıncı kuşak torunu. Ama o
ne konyak üretiyor ne de babası gibi LVMH’de yöneticilik yapıyor. 15 yıldır parfüm
sektörü için çalışıyor.

                             By Killian markasının genç yaratıcısı ve kurucusu Killian Hennessy.

Uzun yıllar Christian Dior, Paco Rabanne, Alexander McQueen ve Giorgio Armani gibi
ünlü parfüm markaları için yeni kokular yarattıktan sonra, 2006’de sektöre inancını
yitirdi ve ayrıldı. 2007’de kendi markası Killian’ı çıkardı. Çok lüks ve butik bir marka olan
Killian’ın bir şişe parfümü 1000 lira civarında. Türkiye’de sadece Harvey Nichols’da
satılıyor. Fiyatına itiraz etmeden önce bu röportajı okuyun.

HİÇ FERRARİM OLMADI OKULA UNO’YLA GİTTİM
Ben alkollü içecek üreten bir ailede büyüdüm. Önemli ve dünyadaki birçok insanın bildiği
bir iş yaptığımızı okula başladığımda anladım. Dedelerimizin ailemize bıraktığı en önemli
miras, alçakgönüllü olmak. Biz düşük profil çizmeyi marifet sayarız. Paramız var ama
benim hiç Ferrari’m olmadı mesela. İkince el bir Fiat Uno ile üniversiteye gidip geldim.
Marka Louis Vouitton ile birleştiğinde, ben 15 yaşındaydım. Ne konyak üretmeye ne de
LVMH’da yöneticilik yapmaya heves ettim. Sorbonne İstihbarat ve İletişim Bilimleri
Yüksek Çalışmalar Enstitüsü’den (CELSA) mezun oldum. Kokular ile üniversitede bir tez
hazırlayarak yakınlaştım. Tez konusu olarak kokuyu neden seçtiğimi hala bilmiyorum.
Önce lüks hakkında bir tez yazayım dedim sonra lüks çok geniş ve genel bir konu, biraz
daraltayım dedim. Bir gün koku deneyi yaparken beynimde bir şey çaktı. Ben bu işi
yapabilirim dedim. Aile işine yakın bir konu neticede. Hem de iddialı. İddia ediyorum, ben
şu an yeni bir aile işi başlatıyorum.



HENNESSY’Yİ KULLANMAM YASAK
Üniversite bittikten altı ay sonra, dünyanın ikinci parfüm üreticisi Firmenich’de staj
yaptım. Sonra çok ünlü bir parfüm ustası olan Maurice Roger ustam oldu. İki yıl bana işin
tüm inceliklerini öğretti. Ardından Gucci parfümleri için çalışmaya başladım. Sonra
Loreal’e geçtim, Armani için parfüm yarattım. 2006’da sektöre inancımı kaybettim ve
ayrıldım. Bir yıl boyunca kendi kokumu yaratmak için uğraştım. 2007’de Killian
markasının ilk kokusu hazırdı. Killian butik bir parfüm markası. Her şeyden önce benzer
kokuları başka bir yerde bulmanız imkansız. İçinde satıldığı ahşap kutu üç ayda yapılıyor.
Üzerlerinde 13 kat siyah lake cila var. İçleri siyah saten kaplı. Mücevher kutusu olarak
kullanılabiliyor. Özel bir kilidi var. Hepsinin anahtarı ve siyah püskülü var. Şişe yapımı bir
ay sürüyor. Tekrar doldurulabiliyor. Bu sebeple ürün ekolojik lüks sınıfına giriyor. Metal
plakanın üzerindeki yazı elde yazılıyor. Seyahat için mıknatıslı kapaklıları üretiliyor.
Kapağı ters bile koysanız kendini çevirip kapanıyor. Markanın adı sadece Killian. Çünkü
Hennessy’yi kullanmam yasak. Kullanırsam LVMH bana dava açar ve kazanır.



PİYASADAKİ 3 BİN PARFÜMÜN FORMÜLÜNÜ BİLİYORUM
Benim için Fransa’nın en ünlü parfümcüsü diyorlar. Çünkü aynı zamanda markamın
yüzüyüm. Bir gecede parfümcü olmadım. Bu sektörde 15 senem geçti. Piyasadaki 3 bin
parfümün formülünü biliyorum. Bana birisi bir parfüm koklattığı zaman tanıdığım bir şeyi
çağrıştırırsa, içindeki maddelerden birini çıkarıp onu o benzerlikten uzaklaştırmayı
biliyorum. 10 sene çok önemli burunların yanında çalıştım. Ama ben burun değilim.
Burun olmaya yakınım ama değilim. 2007’den beri 10 parfüm çıkardım piyasaya. Her
birinin üzerinde aşağı yukarı bir yıl çalışıyorum.



CİNSİYET DEMODE BİR KAVRAM BENİM PARFÜMLERİN UNİSEKS
Bütün parfümlerim uniseks. Parfümün cinsiyeti olduğuna inanmıyorum. Neden odunsu
kokular maskülen, şeftali ve kayısı kokuları feminen olsun ki?. Kime göre, neye göre?
Neden bunların böyle sınıflandırıldığını anlamıyorum. Benim için cinsiyet çok demode bir
kavram. Bugün kadınlar kadınlarla, erkekler erkeklerle sevişebiliyorsa, parfümün de
cinsiyeti olmaz. İki ayrı parfüm koleksiyonum var. Biri Kara Eser, diğeri Arap Geceleri.
Arap Geceleri, Ortadoğu’ya özel yaratıldı. Çünkü oradaki insanlar daha net kokular
istiyor. Kokunun isminde gül geçiyorsa gülü koklamak istiyor. Avrupa’dakiler ise özel
karışımların peşinde. Onlara Kara Eser grubu hitap ediyor. Türkiye’de hangi grubun çok
satacağını zaman gösterecek. Ben Harvey Nichols müşterilerinin her iki grubu da
sahipleneceğini tahmin ediyorum.



PARFÜM SIKARKEN KURAL SEVMİYORUM
Sürekli kullandığım beş parfümüm var. Kıyafetime göre, ruh halime göre değiştirerek
sıkıyorum. Benim için parfüm giyime son dokunuş, kuralları sevmiyorum. Bir insanın bir
kokusu olmalı, her zaman aynı kokmalı fikrine katılmıyorum. İsteyen sabah başka akşam
başka parfüm kullanabilir. İsteyen iki fısla yetinir isteyen bir kere de şişenin dörtte birini
bitirir. Dubai’de bir dakika boyunca hiç durmadan parfüm sıkan kadınlar gördüm. Bu
kültürel bir özellik. Nasıl mutlu oluyorsanız öyle...
Demode olur diye marka yüzü kullanmıyorum
Reklam kampanyalarımda yalnızca ürünü görebilirsiniz. Herhangi bir kadın ya da
herhangi bir erkek yok. Zamansız parfümler yaratıyorum, çabuk tükenmesini
istemiyorum. Bir yüz koyduğunuz zaman, o yüz on yıl sonra demode olabilir. O olmazsa
saç, makyaj, fotoğrafçının tarzı demode olabilir.

Kişiye Özel Parfümün Maliyeti 10 bin Euro
Şimdiye kadar üç kişi için özel parfüm ürettim. Eşi benzeri olmayan, yalnızca o kişinin
tenine ve ruhuna özel parfümler. Üretim maliyeti 10 bin Euro. Buna ilk şişe dahil. Sonraki
şişelerin fiyatı değişiyor. Talep gelirse yapmaya devam edeceğim.

Kaynak: Sibel Arna söyleşisi, Hürriyet Gazetesi Cumartesi Eki, 05.06.2010

11 Mart 2011 Cuma

Bond No 9 - Madison Square Park


Newyork merkezli lüks parfümevi Bond No.9, yeni bir kadın parfümü piyasaya sürecekmiş. İsmi de Madison Square Park. Tarz olarak, şişesinden de anlaşılacağı üzere çiçeksi olacakmış. Açıklanan resmi notaları şöyle:

Üst Notalar: Sümbül, yaban mersini ve çimen.
Orta Notalar: Gül ve pembe lale.
Alt Notalar: Tik ağacı ve kabe samanı.

Parfümün tasarımcısı ise Laurent le Guernec.

4 Mart 2011 Cuma

Burberry Summer for Women 2011 ve Burberry Summer for Men 2011

Buerberry, yaz için parfüm çıkartan markalar kervanına katıldı. Zaten 2009 yılından beri her sene farklı bir Summer temalı parfüm çıkartıyor. İşte hem kadın hem de erkek Burberry Summer'lar.

Burberry Summer for Women 2011: Tema olarak "İngiliz yaz sabahlarının
barışcı atmosferini anımsatan" bir parfüm olacakmış. Genel bir fikir vermesi açısından notaları şöyle açıklanmış:

Üst Notalar: Turunçgil, nar ve yeşil kokulu notalar,
Orta Notalar: Süsen, gül ve müge,
Alt Notalar: Misk, sandalağacı ve virginya sediri.

100 ml şişelerde EDT olarak satılacakmış.




Burberry Summer for Men 2011: Resmi açıklamasında kadın versiyonu ile aynı olarak "İngiliz yaz sabahlarının barışcı atmosferini anımsatan" bir parfümmüş. Notaları ise söyle olacakmış:

Üst Notaları: Mandalina, altın çilek meyvesi,
Orta Notalar: Kekik, Nane, ardıç,
Alt Notalar: Misk, sandalağacı, virginya sediri ve amber.

100 ml şişelerde EDT olarak satılacakmış.

2 Mart 2011 Çarşamba

Givenchy - Very Irresistible Tropical Paradise ve Pi Neo Tropical Paradise


Givenchy iki yeni yazlık parfüm piyasaya çıkaracakmış. Biri erkek birisi ise kadınlar için. Büyük ihtamalle limitli sürüm olacaklar. Yani bir süre üretilip daha sonra bir daha çıkarılmayacaklar.

Givenchy - Very Irresistible Tropical Paradise: Kadınlar için üretilmiş Very Irresistible'ın yeni bir versiyonu olacak anlaşılan.

İsminden de anlaşılacağı üzere tam bir sıcak yaz günleri parfümü olacak anlaşılan. Resmi açıklamasında meyvemsi, tropikal çiçeksi, parlak ve canlı bir kokusu olacağını anlatıyor. Bir de notalarına bakalım:

Üst Notalar: Nane ve anason,
Orta Notalar: Passion Fruit (Tropikal bir meyve) ve gül,
Alt Notalar: Sandalağacı ve misk.

75 ml. Eau de Toilette olarak satışa çıkacak.




Givenchy - Pi Neo Tropical Paradise: Bu da erkek için olanı. 2008 yılında çıkan Pi Neo'nun yeni bir versiyonu. Tarz olarak ferah, buz gibi yaza uygun bir koku olacakmış. Notaları da şöyle:

Üst Notalar: Bergamot ve greyfurt,
Orta Notalar: İncir yaprağı ve palmiye yaprağı,
Alt Notalar: Cedir, odunsu notalar, deniz kenarı kokusu ve adaçayı.

100 ml. Eau de Toilette olarak satışa çıkacak. Yaz için değişik parfüm arayanlara duyurulur.