7 Kasım 2011 Pazartesi

Annick Goutal Söyleşisi


Merhabalar parfüm severler cemiyetinin güzel üyeleri. Küçük ve sesi fazla çıkmayan cemaatimizin güzel koku avcıları.

İnternette dolaşırken rastladığım bir ropörtajı bu sefer sizlerle paylaşmak istiyorum. Hangi kaynakta yayınladığına dair not almayı unuttuğum için dip not bilgisi veremeyeceğim. Büyük ihtimalle gazetelerimizden birisinde yayınlanmış.

Konumuz Annick Goutal markası. Fransa merkezli bu lüks parfüm evinin yeni sahibi ile yapılmış söyleşi ilginizi çekecektir muhtemelen. Hiç dokunmadan aynen veriyorum:



Paris'te eski model ve piyanist Annick Goutal tarafından kurulan marka, lüks segmentine giriyor. İçerikleri ve el yapımı şişeleri, her şeyden önemlisi de detaylarıyla fark yaratan marka artık İstanbul'da Harvey Nichols'da satılmaya başlandı. Annick Goutal firmasını satın alan Brigitte Taittinger'le parfümleri konuştuk.

                                                     
                                              Markanın yaratıcısı Annick Goutal


Ailenizin sahip olduğu Taittinger şampanyalarının ardından Annick Goutal parfüm evini satın almaya nasıl karar 
verdiniz?

Ailem 1984'te Annick Goutal'i satın almaya karar verdi. O zamanlar işin başında Annick vardı. Paris'te bir Annick Goutal parfüm evi açılmıştı. İçeri adımımı atar atmaz büyülenmiştim. Ama mağaza kadar büyüleyici bir başka şey de Annick'in kendisiydi. Yarattığı bütün parfümlerin bir motivasyonu, nedeni vardı. Kokuların hepsini birinden ya da bir şeyden ilham alarak yapıyordu. Kızı, eşi onun en büyük yardımcılarıydı. Aşkla koku yaratıyordu. Onun o azmi, aşkı bizi çok etkiledi.

                                         
                                              Bir Annick Goutal mağazasının içi


Annick Goutal parfümleri lüks ürün segmentine giriyor. Diğer parfümlerden farkı nedir?

Biz herkes için parfüm üretmiyoruz. Annick Goutal müşterisi çok özeldir. Herkesin kullandığı bir parfümü kullanmaz. Goutal kadını, trendlere ayak uydurmak yerine kendi stilini yaratır. Zaten ürettiğimiz parfümleri herkes sevecek diye bir şey yok. Kimi bayılır, kimi ise hoşlanmaz. Biz haute couture parfüm üretiyoruz. Ama farklı olmayı seven bir kadın, piyasadaki popüler parfümlerden birini değil, böyle butik ve özel bir parfümü kullanır. Bizim şişelerimizin her biri el yapımı.


Türkiye pazarına girmeye nasıl karar verdiniz?

Türkiye'de oldukça sofistike ve dünyada neler olup bitiğini takip eden bir müşteri kitlesi var. Bir de kişisel olarak İstanbul'u çok seviyorum. Bu yüzden de Türkiye pazarına girmek istedim.



Şampanya ve parfümler... Her ikisi de lüks ürünler. Kriz sizi nasıl etkiledi?

Şampanyayı biraz daha fazla etkiledi diyebilirim. Parfüm kullanıcısı zaten o parfüme bağımlıysa, seviyorsa ne yapar eder alır. Belki eskiden vücut kremini, mumunu ve pek çok yan ürününü de satın alıyordu, şimdi sadece parfümünü alıyor olabilir. Ama ne olursa olsun parfümünden vazgeçmez. Şampanya ise biraz daha farklı. Markasını ve adetini azaltıp, daha ucuz bir şampanya içmeye başlayabilir.


Parfüm alırken nelere dikkat etmek gerekiyor?

Öncelikle kimin aldığı çok önemli. Sen kimsin, işin ne, nasıl bir hayata sahipsin? Çalıştığın yer, yaşadığın yer gibi etkenler de parfüm seçiminde ön plana çıkıyor. Hava koşulları ve yaşadığınız yerin iklimine uygun bir parfüm
seçmelisiniz. Çok sıcak iklimli bir yerde yaşıyorsanız daha çiçeksi ve fresh kokular tercih edilmeli. Çok baharatlı kokular rahatsız edebilir.



Bir kişinin kaç tane parfümü olmalı?

Bana sorarsanız dört ya da beş tane parfümü olması gerekir. Gündüz için ayrı, gece için ayrı parfüm kullanmak lazım. Yataktan kalktığınızda o günkü programınıza göre parfüm sıkmalısınız. Öğlen kimle yemeğiniz varsa, onu göz önünde tutarak parfüm seçmelisiniz.


Bu yaz ne tür kokular ön plana çıkıyor?

Papatya kokusu çok trendy. Çiçeksi ve hafif kokular geri geldi. Eskiden daha tatlı ve ağır aromalar modaydı. Bu yıl yine taze, pudramsı ya da çiçeksi kokular ön plana çıktı.



Yeni parfümünüz Ninfeo Mio'nun da oldukça ilginç bir hikâyesi var. Roma yakınlarındaki bir bahçeden ilham alınarak tasarlanmış.

Evet yaratıcılarımız Isabelle Goutal ve Isabelle Doyen'in hayallerinde bir bahçe vardı. Bir gün Roma yakınlarında gezinirken zümrüt yeşillikleri içindeki Ninfa bahçelerini gördüler ve hayallerindeki bahçenin burası olduğuna karar verdiler. Zümrüt yeşili, içinde Ortaçağ'dan kalma harabeler olan bahçe bu parfümün yaratılmasına sebep oldu. Parfümün içeriğinde içinde acı portakal ağacının yaprakları ve meyve özü, Galbanum ekstresi, lavanta, sıcak ve sütlü incir yaprakları yer alıyor.